Melatonin, beynimizde bulunan epifiz bezi tarafından üretilen önemli bir hormondur. Bu hormon, öncelikle vücudunuzun doğal uyku döngüsünü yönetmek için sirkadiyen ritmi düzenlemekten sorumludur.
Melatonin, vücudumuzun ürettiği bir hormondur ve günümüzde takviye olarak da alınabilir. Bunların yanı sıra bazı besinler melatonin içerir ve bu besinleri tüketerek de melatonin seviyelerini artırmak mümkündür.
Bu yazımızda; melatoninin ne olduğuna, ne işe yaradığına, hangi besinlerin melatonin içerdiğine, faydalarına, yan etkilerine ve çok daha fazlasına detaylı olarak bakacağız.
Melatonin, beynimizde bulunan epifiz bezi tarafından üretilen önemli bir hormondur. Bu hormon, öncelikle vücudunuzun doğal uyku döngüsünü yönetmek için sirkadiyen ritmi düzenlemekten sorumludur. Melatonin, gece olduğunda artar ve uykuya dalmanızı kolaylaştırır, sabah ise azalır ve uyanmanıza yardımcı olur. Bu nedenle, uykusuzluk gibi uyku sorunlarıyla mücadele etmek için yaygın olarak bir uyku yardımı olarak kullanılır (1, 2).
Melatonin sadece uyku düzenini iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda bağışıklık sisteminin düzgün çalışmasına katkıda bulunur. Ayrıca, kan basıncını dengelemek ve stres hormonu kortizol seviyelerini düzenlemek gibi önemli işlevleri de vardır. Bu çok yönlü hormon, vücudun genel sağlığı ve günlük işleyişi için kritik bir rol oynar (3).
Melatoninin birçok görevi vardır. Öncelikle epifiz bezi tarafından üretilen bir hormondur ve vücudun sirkadiyen ritimlerinin, özellikle de uyku-uyanıklık döngüsünün düzenlenmesinde çok önemli bir rol oynar. Uyku düzenleyici özelliklerinin ötesinde, melatonin güçlü bir antioksidan görevi görerek oksidatif stresi ve enflamasyonu azaltabilir. Ayrıca kardiyovasküler sağlık, kanser önleme ve metabolik düzenleme alanlarında potansiyel terapötik uygulamalara sahiptir (4, 5).
Daha detaylı olarak öğrenmek için aşağıda bulunan “Melatonin Faydaları Nelerdir?” başlıklı alanı da inceleyebilirsiniz.
En çok melatonin içeren besinler; ceviz, mantar, vişne, üzüm, domates, zeytinyağı, yumurta ve süt besinleri olarak örneklendirilebilir. Çünkü triptofan gibi melatonin üretiminde önemli rol oynayan bileşenler içerirler.
Gelin, bu besinleri detaylıca inceleyelim:
Melatoninin faydalarının arasında; uykuyu düzenlemesi, antioksidan özellikler sunması, beyin ve kalp sağlığını desteklemesi, kanser önleme etkileri ve metabolik sağlığa olan katkıları yer alır.
Tek tek bakacak olursak:
Melatonin zararları olarak düşünüldüğünde bazı araştırmalar, melatonin takviyelerinin güvenli olduğunu, toksik olmadığını ve ne çocuklar ne de yetişkinler için bağımlılık yapmadığını göstermektedir. Ayrıca çalışmalar; 3,5 yıla kadar 2-10 mg'lık dozlarda günlük melatonin alımıyla ilişkili önemli bir yan etki de bulmamıştır (14, 15).
Melatonin, öncelikle beyindeki epifiz bezi tarafından üretilen, karanlığa tepki olarak salgılanan ve uyku-uyanıklık döngüsü de dahil olmak üzere vücudun sirkadiyen ritimlerini düzenlemeye yardımcı olan bir hormondur. Gece için dahili bir sinyal işlevi görür ve vücudun uykuya hazırlanmasına yardımcı olur.
Uyku düzenlemesindeki rolüne ek olarak melatonin, hücreleri oksidatif stresten koruyan güçlü bir antioksidan görevi görür ve anti-enflamatuar özelliklere sahiptir. Dolayısıyla takviye olarak da tercih edildiği bilinir (4, 5)
Melatonin, farklı formlarda bulunarak çeşitli ihtiyaçlara ve tercihlere hitap eder. Melatonin hapı olarak bilinen melatonin kapsül ürünleri, en yaygın kullanılan formdur ve genellikle kolay tüketim için tercih edilir. Özellikle yavaş salınımlı versiyonlarıyla uzun süreli etki sağlayarak uyku kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.
Melatonin spreyi ise ağız yoluyla hızla emilerek hızlı bir etki sağlar, bu nedenle hızlı bir şekilde etkilerini görmek isteyenler için idealdir. Melatonin damla, dozajın kolayca ayarlanabildiği bir formdur ve özellikle çocuklar veya yutma güçlüğü çeken yetişkinler için uygundur. Ayrıca, melatonin şurup, sıvı formda sunulan bir alternatiftir ve özellikle çocuklar için tatlandırılmış versiyonlarıyla dikkat çeker. Son olarak, yaygın olarak görülmese de melatonin sakızı ve melatonin bandı ürünlerine de rastlanabilir.
Takviye seçerken, ürünün kalitesine ve güvenilir bir marka tarafından üretildiğine dikkat edilmelidir. Dozajın, bireyin ihtiyaçlarına uygun olup olmadığını kontrol etmek de önemlidir, çünkü melatonin ihtiyacı kişiden kişiye değişebilir. Takviyenin içerik listesi incelenmeli ve gereksiz katkı maddeleri veya dolgu malzemeleri içermeyen saf bir form tercih edilmelidir. Ayrıca, takviyelerin sertifikalı olması ve bağımsız laboratuvarlar tarafından test edilmiş olması, güvenilirliğini artıran önemli faktörlerdir.
Onlarca marka arasından tercih yapabileceğiniz, karşılaştırma yapabileceğiniz ve yorumları okuyabileceğiniz melatonin takviyelerini buradan görebilir ve satın alabilirsiniz.
Melatonin, özellikle uykusuzluk ve jet lag gibi durumlarda uyku düzenine yardımcı olmak için yaygın olarak bir takviye olarak kullanılır. Melatonin kullanımının genellikle yatmadan 30 ila 60 dakika önce gerçekleşmesi ve dozajlarının bireysel ihtiyaçlara bağlı olarak 0,5 ila 5 mg arasında ayarlanması önerilir. Melatonin güçlü bir hormon olduğundan dolayı araştırmalar; daha küçük dozlar daha düşük bir dozla başlamanın ve kademeli olarak artırmanın etkili olabileceğini göstermektedir. Melatonin genellikle kısa süreli kullanım için güvenli kabul edilir ve minimum yan etkisi vardır, ancak özellikle uzun süreli melatonin kullanımı için takviyeye başlamadan önce bir sağlık uzmanı ile görüşülmesi önerilir (4).
Mevcut kanıtlar, melatonin takviyelerinin hem çocuklar hem de yetişkinler için güvenli olduğunu göstermektedir. Araştırmalar, bu takviyelerin toksik olmadığını ve uzun süreli kullanımda bile vücutta zararlı bir etki yaratmadığını ortaya koymaktadır. Ayrıca, melatonin takviyeleri bağımlılık yapıcı özelliklere sahip değildir. Bu nedenle, melatonin takviyeleri hem kısa hem de uzun vadeli kullanımlarda genel olarak güvenli kabul edilmektedir (16).
Melatonin eksikliğinde uyku bozuklukları, sirkadiyen ritim bozuklukları, duygudurumunda dengesizlik, bilişsel bozukluk ve artan oksidatif stres seviyeleri meydana gelebilir.
Daha detaylı olarak inceleyelim:
Melatonin üretimi yaşla birlikte doğal olarak azaldığından, melatonin eksikliği yaşlanma da dahil olmak üzere çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Geceleri yapay ışığa, özellikle de ekranlardan gelen mavi ışığa maruz kalmak, vücudun doğal aydınlık-karanlık döngüsünü bozarak melatonin salgılanmasını baskılayabilir. Ayrıca; Alzheimer hastalığı, diyabet ve bazı duygudurum bozuklukları gibi bazı tıbbi durumlar daha düşük melatonin seviyeleri ile ilişkilidir. Düzensiz uyku düzeni ve vardiyalı çalışma gibi yaşam tarzı faktörleri de sirkadiyen ritmi bozabilir ve melatonin üretimini azaltabilir (17).
Melatonin doğrudan bitki çaylarında bulunan bir bileşen değildir, ancak bazı bitkiler uyku düzenini iyileştirmeye yardımcı olabilecek özelliklere sahip bileşikler içerir. Melatonin içeren çay olarak sayılabilecek seçenekler arasında; papatya çayı, yeşil çay ve dut yaprağı çayı yer alır.
Detaylı olarak inceleyelim:
Papatya çayı, yüzyıllardır rahatlatıcı etkileriyle bilinir. İçeriğinde uykuya geçişi destekleyen apigenin adlı bir bileşik barındırır (21).
Yeşil çay, zengin bir antioksidan kaynağıdır ve içinde L-theanine adlı amino asidi barındırır. L-theanine, sinir sistemini yatıştırarak zihinsel rahatlamayı destekler. Bu, genel olarak stresin azalmasına ve rahatlamaya yardımcı olabilir, dolaylı olarak uykuya geçişi kolaylaştırabilir. Yeşil çayda ayrıca kafein bulunması nedeniyle, yatmadan önce çok fazla tüketilmesi uyku üzerinde olumsuz bir etki yaratabilir (21).
İlginizi Çekebilir: L Teanin Nedir, Ne İşe Yarar, Nasıl Kullanılır? Tüm Faydaları
Dut yaprağı çayı, anti-inflamatuar özelliklere ve potansiyel olarak rahatlatıcı etkiler sağlayan bileşiklere sahiptir (22).
Melatonin kullanım süresi amaca ve bireysel ihtiyaçlara bağlı olarak değişebilir. Ancak çalışmalar, genellikle birkaç gün ila birkaç ay arasında değişen kısa süreli kullanım için genellikle güvenli olduğunu göstermektedir. Uykusuzluk veya jet lag gibi durumlar için melatonin genellikle 1-3 haftalık bir süre boyunca kullanılır. Özellikle melatonin uzun süre kullanılacaksa, kişiselleştirilmiş tavsiye için bir sağlık uzmanı ile görüşülmesi önerilir (23).
Melatonin esas olarak epifiz bezi tarafından karanlığa tepki olarak salgılanır, tipik olarak akşam 9:00 civarında başlar ve gece 2:00 ile 4:00 arasında zirve yapar. Melatonin salgılanması aydınlık-karanlık döngüsüyle yakından bağlantılıdır ve ışığa, özellikle de mavi ışığa maruz kalındığında baskılanır. Melatonin salgılanmasının süresi ve yoğunluğu yaş gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir, bireyler yaşlandıkça salgılanma genellikle azalır (24).
Melatoninin çocuklarda kullanımı için önerilen başlangıç dozu genellikle yatmadan yaklaşık 30 ila 60 dakika önce verilen 0,5 mg ila 3 mg arasında olan dozdur. Bu doz çocuğun tepkisine göre ayarlanabilir, ancak genellikle en düşük etkili dozun kullanılması tavsiye edilir. Melatoninin çocuklarda kısa süreli kullanım için güvenli olduğu gösterilmiştir (25).
Genellikle, melatonin takviyelerinin uykuya geçişi kolaylaştırmak amacıyla yatmadan 30 ila 60 dakika önce alınması önerilir. Bu zamanlama, vücudun doğal melatonin üretimini destekleyerek daha hızlı uykuya dalmanıza yardımcı olabilir. Ayrıca, melatonin dozajının bireysel ihtiyaçlara göre ayarlanması önemlidir; genellikle 0,5 ila 5 mg arasında değişen bir doz uygun görülmektedir (4).
Melatonin öncelikle uyku başlangıcı gecikmesi olarak bilinen uykuya dalma süresini azaltmaya yardımcı olur. Asıl önemli etkisi budur. Buna ek olarak çeşitli çalışmalara göre, toplam uyku süresini tipik olarak yaklaşık 12 ila 22 dakika arasında artırabilir. Bu etki, uykusuzluk veya gecikmiş uyku fazı sendromu gibi belirli uyku bozuklukları olan bireylerde daha fazla işe yarayabilir (26).
Melatonin seviyelerini artırmak için araştırmalarla desteklenen çeşitli yaklaşımlar vardır. Gün boyunca, özellikle sabahları doğal ışığa maruz kalmak, vücudun sirkadiyen ritmini düzenlemeye yardımcı olur ve bu da geceleri melatonin üretimini teşvik eder. Akşamları yapay ışığa, özellikle de ekranlardan gelen mavi ışığa maruz kalmayı azaltmak, melatonin salgılanmasının baskılanmasını önleyebilir. Ayrıca melatonin içeren besinler de tüketilebilir (27).
Evet. Melatonin mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin seviyelerini potansiyel olarak artırarak ruh hali düzenlemesi üzerinde dolaylı bir etkiye sahip olduğu gösterilmiştir. Araştırmalar, melatoninin ruh halinin dengelenmesi ve depresyon gibi ruh hali bozukluklarının önlenmesiyle yakından bağlantılı olan sirkadiyen ritimlerin düzenlenmesine yardımcı olabileceğini göstermektedir (28).
Melatonin takviyeleri; güvenilir eczanelerden, sağlık ürünleri satan mağazalardan ve online platformlardan temin edilebilir. Türkiye'de, melatonin takviyelerini güvenilir bir şekilde satın alabileceğiniz adresler arasında supplementler.com ve vitaminler.com bulunmaktadır. Bu sitelerde, farklı markalar ve dozaj seçenekleri ile melatonin takviyelerini bulabilir ve ihtiyaçlarınıza en uygun olanını seçebilirsiniz. Ayrıca yapacağınız alışverişlerde, ürünlerin kalitesi ve orijinalliği konusunda da güvende hissedebilirsiniz.
Melatonin öncelikle beyinde bulunan küçük bir endokrin bez olan epifiz bezi tarafından salgılanır. Bu bezin yanı sıra, melatonin retina, gastrointestinal sistem ve bağışıklık hücreleri gibi diğer organlarda da daha küçük miktarlarda üretilir ve burada lokal olarak işlev görür. Bu ek üretim bölgeleri, sirkadiyen ritim düzenlemesi ve bağışıklık fonksiyonu dahil olmak üzere çeşitli fizyolojik süreçlerdeki çeşitli rollerine katkıda bulunur (29).
Melatonin, doğrudan bitki çaylarında bulunan bir bileşen değildir, ancak bazı bitkiler uyku düzenine destek olabilecek bileşikler içerir. Papatya ve dut yaprağı çayı, uyku kalitesine destek olabilir (21, 22).
Melatonin, öncelikle uykuya dalma süresini kısaltmaya yardımcı olur. Çeşitli çalışmalara göre, melatonin toplam uyku süresini genellikle 12 ila 22 dakika arasında mütevazı bir şekilde artırabilir. Bu etki, özellikle uykusuzluk veya gecikmiş uyku fazı sendromu gibi uyku bozuklukları olan bireylerde daha belirgin olabilir (26).
Melatonin eksikliği, vücudun doğal uyku-uyanıklık döngüsünün bozulmasına yol açabilir. Bu durum, uyku düzeninde zorluklar yaratabilir ve sirkadiyen ritim üzerinde olumsuz etkilere sebep olabilir. Ayrıca, melatonin eksikliği, vücudun oksidatif stresle başa çıkma yeteneğini etkileyebilir ve yüksek oksidatif stres seviyelerinin oluşmasına zemin hazırlayabilir. Bu da genel sağlığı etkileyebilir, çünkü hücresel hasara yol açabilecek faktörler ortaya çıkabilir (17, 18, 19, 20).
Melatonin hapları, potansiyel riskler nedeniyle genellikle belirli insan grupları tarafından kullanılmamalıdır. Fetal ve yenidoğan gelişimi üzerindeki etkileri iyi anlaşılmadığından ve fetüs veya yenidoğanda sirkadiyen ritimleri bozabileceğinden, hamile ve emziren kadınların melatonin kullanmaması tavsiye edilir. Ayrıca, olası potansiyel ilaç etkileşimleri nedeniyle melatonin kullanmadan önce bir sağlık uzmanı ile mutlaka görüşülmesi önerilir (27).