Bizim Zamanımızın Tarzan’ı
Ormanların en yeni kralı aynı zamanda en yerinde kahramanımız olabilir.
Filmlerin, çekildikleri zamanın birer aynası olduğunu düşünürsek, Tarzan’ın da çağımızın kültürel estetiğini yansıtan bir kahraman olduğunu ve bu estetiği yansıtabilecek en iyi erkeğin de Alex Skarsgård olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Tarzan rolüyle karşımıza çıkan Alexander Skansgård’ı bu ayki sayımızın kapağına taşımak bana her açıdan mantıklı geliyor. En bariz olanı elbette atletik, fit ve güçlü yapısıyla Alex’in kusursuz bir M&F erkeği olması. Ancak herkesin gördüğünün ötesinde ayrıntılarda gizlenen başka bir sebebim daha var: Tarzan’ın beyaz perdedeki fiziksel betimlemesinin, denk gelen zamanın kültürel algısında var olan ‘güç ve kuvvet’ imgesini birebir yansıtıyor olduğu gerçeği.
1912’de Edgar Rice Burroughs’un Maymunların Tarzanı adlı romanı çıktı; 1918’de Tarzan’ı ilk defa beyaz perdede gördük. Filmdeki orman dekoru fena olmasa da, Tarzan’ı oynayan Elmo Lincoln, maymunlar tarafından büyütülen ve hayatta kalabilmek için fiziksel gücüne ve zekâsına sahip olması gereken bir adamın görüntüsünden çok uzaktı. Tarzan için fazla çelimsizdi.
Yıllar içerisinde Olimpiyat altın madalya sahibi Johnny Weissmuller, Lex Barker ve hem bir vücut geliştirici hem de M&F’e kapak olmuş Gordon Scott gibi daha fit aktörler, birer birer bu rolü üstlendiler. Geride bırakılan her on yılla birlikte, Tarzan’ın fiziği daha da gelişti.
‘80li yılların gelişiyle Miles O’Keeffe ve Christopher Lambert, ardından Casper Van Dien ve Kellen Lutz gibi isimler sayesinde, Tarzan daha ince ve atletik hale geldi. Şimdi, Alex’le birlikte izlediğimiz, Burroughs’un karakterine en yakın olan ve günümüz ideal erkek formunu yansıtan bir Tarzan var. ‘Tarzan karakterinin Alex hâli’ kültürel estetik algımızı doğrudan yansıtıyor.
Vitaminler.com
Fitmoda.com