Hayaller,
Hedefler.
Vücut geliştirme kimileri için apayrı bir azim sınaması, kimileri içinse sosyalleşmenin farklı bir kanalı. Hatta herkes gidiyor diye giden de var. Neden olmasın, değil mi? Yol aynıysa amaç da aynı olmalı diye düşünebilirsiniz ama yanılıyorsunuz.
Fitness, toplum koşullarıyla birlikte yerini sağlamlaştırdıkça, spor salonda görülen ve yaşanan şeyler de artık bazı basmakalıp suretlere kavuştu. Ağırlık kaldırırken tuhaf sesler çıkaranlar var mesela, tuhaf ve bazen de baktığınız açıya göre erotik kabul edilecek hareketleri yapan çiftler var. Benim en sık gördüğüm tiplemeyse bir ekipmanı tapulu malı gibi görüp tasarrufunu sadece kendinde bilen takım. Hatta bu tipler, salonun tüm uzamsal verilerini kafalarına kodladıkları için siz bir ekipmana doğru yola koyulmuşken aniden o ekipmanın önünde peyda olurlar. Bazen ürkütücü olabiliyor – özellikle de kadın sporcular için.
Profil bu kadar çeşitli olunca hedefler de türlü türlü olabiliyor. Bir yanda daracık omuzlardan ıstakoz gibi uzanan kollar varken, kürekçileri kıskandıracak omuzlara sahip birinde spagetti gibi kollar görüyorsunuz. Bacak günü takvimlerinden silinmişler var. Üst vücudu heykelsi ama bacakları incecik ve güçsüz duruyor: İnce işçiliği olan bir Fabergé yumurtayı Çin yemeği çubuklarıyla tutturmuşsunuz gibi. Azimle çalışıp pek yol kat edemeyen kişiler ise meselenin en önemli kısmı.
Peki, bunlar neden oluyor? Simetri kaygımızın olmamasından mı? Gerçekçi bir vücut imgemizin yoksunluğundan mı? Yoksa antrenman konusundaki cehaletimizden mi? Benim en çok gördüğüm üçüncü şık. Türkiye’de insanlar hangi kas grubunu ne kadar ve ne zaman çalıştırması gerektiğini iyi bilmiyor. Biceps ve triceps örneğin. Triceps daha kalıcı ve vücut için daha önemli bir kas grubuyken en büyük odak hep biceps’te olur. Hiç kardiyo yapmayan ama en az iki günde bir biceps hareketleri çalışanları bilirsiniz. Biceps ve erimeyen göbek, boşlukta aynı hizadaymış gibi durur. Bunun yanında nasıl beslenmemiz gerektiğinde de büyük boşluklar var. Gıda takviyeleri konusundaki yanlış bilginin yaygınlığı da insanları bu ürünleri kullanmaktan alıkoyuyor. En önemlisi ise başkasında işe yarıyor diye belli bir antrenmanın, hareketin veya beslenme düzeninin bizde de işe yarayacağını düşünmek.
Muscle&Fitness Türkiye olarak ülkemizdeki bu eksikliği gidermek için çalışıyoruz. En temel hareketlerden en karmaşık egzersizlere, ayrıntılı beslenme planlarına, taktiklere, doğru gıda takviyesi kullanımına kadar en yeni gelişmeleri yakından izliyor ve en doğru bilgileri Türk okurlara ulaştırıyoruz. Dergimizin her sayısında merak edilenlere uzmanlardan cevap alıyoruz. Siz de adınızla birlikte bu bölümde yer almak ve merak ettiğiniz konuların doğrusunu öğrenmek için [email protected] adresinden bize yazın ve görmek istediklerinizi iletin.
Kasım şahane bir ay olacak!
Vitaminler.com
Fitmoda.com